Babiali'nin usta gazetecisi Ergin Konuksever
Kıbrıs'ta Rumlara esir düştü ve ölümden döndü. Türkiye'ye döndükten sonra anılarını Günaydın gazetesinde yazdı. Sonraki yıllarda Kıbrıs'ta kendisini kurtaran Rum doktorla buluştu. Hayatında bir çok anı bulunan Ergin Konuksever'in Levent'teki evinin çalışma odası gittiği yerlerden topladığı anılar ve fotoğraflarla dolu. Günaydın gazetesinde iken aldığı emektar Volkswagen otomobili ise onun simgesi gibi
(Fotoğraflar: Ali Kılıç/Ergin Konuksever)
Bodrum'da yaşayan gazeteci Yurdaer Acar
"ASPARAGAS" NASIL ORTAYA ÇIKTI
Bodrum'da yaşayan gazeteci Yurdaer Acar
"ASPARAGAS" NASIL ORTAYA ÇIKTI
Bu çocuklar Milli Birlik Komitesi üyesi hava albay Haydar
Tunçkanat’ın çocukları. Olay Levent sırtlarında geçiyor. Tunçkanat, Amerika’da
gemiyle bir araba getirmiş. O arabanın sandığını çocukları gecekonduya
çeviriyorlar. Hürriyet’in foto muhabiri Yurdaer Acar ile muhabiri Yener Tuğrul,
iki kardeşi konu mankeni olarak buraya sokuyorlar; “Milyoner kızı aşkı için
Türkiye’ye geldi!”
Kız şalvar giymiş, önünde pompalı gaz ocağı var. O pompalı
gaz ocağında yemek yaparken (gaz ocağını pompalarken) Yurdaer fotoğraf çekiyor.
Fakirliklerinin ifadesi “az para” bir de gazocağının “gaz”ını ekliyorlar.
Gecekondu’nun giriş kapısının üzerine de “Azparagaz” yazıyorlar... Bu da
aşklarının ifadesi oluyor...
Bu haberi üç dört gün Hürriyet gazetesi manşetten verdi.
Akşam’ın sahibi Malik Yolaç, Celalettin Çetin de gazetenin “Beyoğlu Muhabiri”.
Malik Yolaç, “Bak millet neler yazıyor. Sen de bul şunları konuş” diyor. Malik Yolaç, o sıralar rakip gazetenin
yalanını ortaya çıkaran gazetecilere prim veriyordu. Celalettin Çetin de olay
yerine gidiyor. Bakıyor o sırada bir kız balkondan halı silkeliyor. Celalettin
Çetin, “Kardeşim burada bir milyoner kızı ile bir çocuk yaşıyormuş” diyor.
Kız da “Onu bana sorma içeride ağabeyime sor” diyor. Çetin,
konu mankeni genç çocukla ve kızla konuşuyor. Dönüyor geliyor, yalan haber
olduğunu Akşam’da yazıyor.
NECATİ ZİNCİRKIRAN'DAN İHTAR...
Yurdaer Acar ile Yener Tuğrul o sıralar Hürriyet’in Yazı
İşleri Müdürü Necati Zincirkıran’dan ihtar alıyorlar. Onlar da “Bizi
kandırdılar” diyorlar, işi kurtarıyorlar. Ama daha sonra “Papazın kızı Müslüman
oldu!” diye bir yalan haber daha yapıyorlar. Kanun kitabını da Kuran-ı Kerim
diye kızın başının üzerine koyduruyorlar. Yine Celalettin Çetin araştırıyor,
kızın papazın kızı olmadığını, kitabın da Kuran-ı Kerim olmadığını ortaya
çıkarıyor. Bunun üzerine Hürriyet ikisini de çıkardı.
Yurdaer Acar o sıralarda ABD’den İstanbul’a gelen bir kızla
tanıştı. O kızın arkasından Londra’ya gitti. Kız oradan Avusturalya’ya
ağabeylerinin yanına gitti. Sonra Türkiye’ye döndüler. İki kızları oldu.
Birinin adı Filiz, diğerinin adı Suzan. Geldiğinde bu kez Akşam gazetesine
girdi. Ben o sırada Günaydın’a geçtim. Yurdaer de Günaydın’a geldi. Sonra bu
kadından ayrıldı. Yuardaer sonra İstanbul’da reklâm stüdyosu açtı. Bir kez daha
evlendi. Karısı kanserden öldü. Levent’te evi vardı, o evini sattı. Bir ev
Bostancı’da, bir ev de Bodrum’da aldı. Annesinden kalan evini de sattı.
Yurdaer’in biri erkek, iki kardeşi vardı, ikisi de trafik
kazasında öldü. Kız kardeşi Sarıyer dolmuşundayken bindiği araç denize uçtu.
Kız araç içinde boğularak öldü. Yedek subay olan (asteğmen) erkek kardeşi de
Kars’tan Erzurum’a ya da Erzurum’dan Kars’a giderken, binbaşı aracına alıyor.
Onlar da trafik kazası geçiriyor, binbaşı da Yurdaer’in kardeşi de ölüyor.
TRAFİK KAZASI GEÇİRDİ
Bir müddet sonra bu kez Yurdaer Acar, İstanbul’da trafik
kazası geçirdi. Köprücük kemiği kırıldı. Samatya SSK’da Emil Galip Sandalcı’nın
ortopedist doktor olan kardeşi Metin Galip Sandalcı ameliyat etti. Şimdi
Bodrum’da yaşıyor.
Ben onu çok öğrenci olaylarının içine sokup fotoğraf
çekmesini sağladım. İstanbul’a geldiğinde hâlâ görüşürüz.
Bu arada, Bodrum’da yaşayan Yurdaer Acar’ın izini Ergin
Konuksever’in yardımıyla bulduk. Ergin Ağabey, TGC Basın Senatosu Odası'nda
Yurdaer Acar'ı cep telefonuyla aradı. Kısa bir görüşmeden sonra Konuksever,
"Yanımda Süleyman Boyoğlu var. Asparagas'ı bir de senin ağzından dinlemek
istiyor" dedi ve telefonu bana uzattı. Yurdaer Acar, İstanbul'a geldiğinde
buluşma ve olayı anlatma sözü verdi. Acar, telefonu kapatırken, “Yalnız şu
kadarını söyleyebilirim, şimdiki Asparagas'ların yanında bizimki hiç bir şey
değil” dedi.
Olayın bir diğer kahramanı Yener Tuğrul’un ise ABD’de
yaşadığını öğrendik.
Ergin
Konuksever ustamıza yardımları ve katkıları için teşekkür ediyoruz...
SÜLEYMAN BOYOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder