Arda Uskan
Duayen Magazin Gazetecisi Aykut Işıklar'la "Anılarda Yolculuk"…
Kesintisiz 42 Yıldır Basın Hayatının İçinde Aykut Işıklar. 1968'de Magazin Muhabiri Olarak Başladığı Mesleğine Şimdi Duayen Magazinci Olarak Devam Ediyor. Ondaki Anılar Kimsede Yok. Ajda Pekkan'dan Çetin Emeç'e, Emel Sayın'dan Zeki Müren'e Ve Daha Pek Çok Sürpriz İsme Kadar… Ve Hülya Avşar'ın İlk Günleri De…
Aykut ile mesleğe başladığım ilk yıllardan beri
arkadaşlığımız var. O zaman müzik muhabirliği yapıyordum, sonra magazinden
yolum ayrıldı ama dostluğumuz hep devam etti.
Aykut, Hürriyet, Bulvar, Kelebek, Hafta Sonu, Günaydın,
Posta, Sabah, Tercüman gibi ne kadar gazete varsa oradaydı yıllardır. Şimdi
Bugün gazetesinde ve Kanal Türk'te hâlâ mesleğinin başında. Oturduk konuştuk,
tabii ki önce ilk yıllardan başlayarak
- 70'lerde birlikte girdik bu macerayaSeninki nasıl oldu?
Meydan dergisi vardı, Hakkı Devrim genel yayın yönetmeni.
Orada başladım. Daha sonra Yeni Gazete, derken onu Hürriyet satın alınca beni
de Hafta Sonu'na aldılar
- Hafta Sonu o günlerde magazinin kral gazetesi. Müthiş
etkisi vardı o âlemde
360 bin satardı. Daha hiçbir gazetede magazin yok,
televizyon yok. Bir şarkıcı, hakkında iki haber çıkınca meşhur olurdu.
- Ama Hafta Sonu'nun agresif, saldırgan bir tavrı da vardı
Genel yayın yönetmeni İlhan Tu-ralı'ydı. Çetin Emeç o zaman
Ses dergisinin başında. İtiraf etmek gerekirse fotoğrafa göre haber yapan ilk
gazete olmuştur, sonra onu Günaydın takip etti.
- Nasıl yani?
Bilmiyormuş gibi sormaMuhabirler fotoğrafları çekip getirirler,
masanın üzerine yığarlar. İlhan Turalı fotoğraflara bakar haber üretirdi.
Mesela Gökben denize giriyor. "Gökben'i denizde köpek ısırdı" olurdu
haber. İlhan Turalı, asparagas haberciliği Rahmi Turan'ın Tan gazetesinden önce
Türkiye'ye getiren ilk adamdır.
- Yalan haberlerle canı yananlar da oluyordu. Tabii ki
sorumlusu sen değilsin de, neden yapıyordunuz?
Türk milletinin yalandan hoşlanması o zaman da vardı.
Konsere çıktı, şu filmde oynadı dediğin zaman kimse okumaz. O zaman da özel
yaşamlar, kapışmalar okunurdu. Olmuyorsa uydurulurdu.
- O günden bu güne magazin mantığı değişmemiş diyorsun!
Bugün de yalan haberler devam ediyor. Ama o zaman
gazeteciler yalan haber yapsa bile sanatçılar kızarlardı ve dost
kalabilirlerdi. Bugünkü gibi gazetecilerden kaçmazlardı. Her şeye rağmen
gazeteciye sırlarını anlatırlardı.
- Yazma dediği zaman yazmaz mıydınız?
Asla. Çünkü beraber gezer tozardık. Şimdi iş çığrından
çıktı. O zamanki magazincilerle şimdikileri karşı karşıya getirdiğin zaman
müthiş bir kültür farkı var. Sanatçılar da öyle tabii.
- Daha sonra Hafta Sonu'ndan, aynı grubun gazetesi
Hürriyet'e sıçrıyorsunBu sırada Hafta Sonu'nun başına rahmetli Çetin Emeç
geliyor. Nezih Demirkent de Hürriyet'in yayın yönetmeni. Emeç ile Demirkent'in
aralarının iyi olmadığı söylenirdi!
Bir sabah Nezih Bey çağırdı. Masada fotoğraflar. Çetin Emeç,
Ajda Pekkan'ın Çengelköy'deki villasının bahçesindeAjda bikinisiyle, ikisi
güneşleniyorlar. Hürriyet muhabiri Oktay Şengüler sandaldan gizlice çekmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder